Antalya'da Akdeniz Üniversitesi Sualtı Sporları Topluluğu'nun gerçekleştirdiği dalış, ilginç görüntülere sahne oldu. Öğrenciler, Hıdırellez dileklerinin denizin dibine bırakıldığını fark etti. Plastik poşetlere sarılmış dilekler ve bozuk paralar, su altı kameralarına yansıdı. Dilekler arasında en çok dikkat çekenler ise ev, otomobil ve aşk temalı olanlardı.
Hıdırellez Dilekleri Denizde Ne Arıyor?
Hıdırellez, baharın gelişini kutladığımız, doğanın yeniden canlandığı bir bayramdır. Bu bayramda insanlar, dileklerini kağıtlara yazarak gül ağacına asar ya da suya bırakır. Ancak Antalya'da yapılan bu dalış, bazı vatandaşların dileklerini denize bıraktığını gösteriyor. Bu durum hem çevre kirliliğine yol açması hem de batıl inançların farklı bir boyutunu gözler önüne sermesi açısından dikkat çekici.
Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, bu tür davranışların deniz ekosistemi için ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtiyor. Plastik poşetlerin ve diğer atıkların deniz canlılarına zarar verdiğini, deniz tabanını kirlettiğini ve uzun vadede deniz yaşamını olumsuz etkilediğini vurguluyor. "Denizlerimizi korumak, gelecek nesillere bırakacağımız en önemli miraslardan biridir. Bu nedenle çevreye duyarlı davranmalı ve atıklarımızı doğru şekilde bertaraf etmeliyiz," diyor.
Dalış Ekibinden Çevre Temizliği Çağrısı
Akdeniz Üniversitesi Sualtı Sporları Topluluğu, sadece eğitim amaçlı dalışlar yapmakla kalmıyor, aynı zamanda deniz temizliği konusunda da farkındalık yaratmayı hedefliyor. Öğrenciler, düzenli olarak Antalya'nın farklı noktalarında dalışlar yaparak deniz dibindeki çöpleri topluyor ve bu konuda kamuoyunu bilinçlendirmeye çalışıyor.
Topluluk üyelerinden Ayşe Demir, "Denizler bizim yaşam kaynağımız. Onları korumak hepimizin sorumluluğu. Herkesi çevreye duyarlı olmaya ve denizlerimizi temiz tutmaya davet ediyoruz," şeklinde konuştu.
- Plastik kullanımını azaltın.
- Atıklarınızı geri dönüşüme kazandırın.
- Deniz kenarlarında çöp bırakmayın.
- Çevre temizliği etkinliklerine katılın.
Bu olay, Hıdırellez geleneklerinin farklı yorumlandığını ve çevre bilincinin önemini bir kez daha hatırlatıyor. Dileklerin gerçekleşmesi için doğaya zarar vermeden, daha sürdürülebilir yöntemler bulmak mümkün. Unutmayalım ki, sağlıklı bir çevre olmadan dileklerimizin gerçekleşmesi de mümkün olmayacaktır.