Erdoğan'a Hakaret Şoku! Sosyal Medyada Neler Yaşandı?
Yaşam

Erdoğan'a Hakaret Şoku! Sosyal Medyada Neler Yaşandı?


01 August 20255 dk okuma79 görüntülenmeSon güncelleme: 22 November 2025

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik hakaret içeren paylaşımlar yapan bir şahsı tespit etti. Yapılan incelemeler sonucunda, paylaşımların sahibi olan F.N.K. (21) isimli kişi, "Cumhurbaşkanına Hakaret" suçundan gözaltına alındı.

Sosyal Medya Paylaşımları Gündem Yarattı

İstanbul Emniyeti Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri, F.N.K.'nın sosyal medya hesabını ve kimliğini belirledikten sonra harekete geçti. Gözaltına alınan F.N.K., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilecek. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Sosyal medya platformları, son yıllarda ifade özgürlüğü ve nefret söylemi arasındaki ince çizgide tartışmalara neden oluyor. Bu tür olaylar, sosyal medyanın denetlenmesi ve yasal düzenlemelerin gerekliliği konusunu yeniden gündeme getiriyor.

Türkiye'de Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 299. maddesi, Cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenlemektedir. Bu maddeye göre, Cumhurbaşkanına alenen hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun basın yoluyla işlenmesi halinde ise ceza artırılır.

Bu yasa maddesi, zaman zaman eleştirilere neden olmakta ve ifade özgürlüğünü kısıtladığı yönünde tartışmalar yaşanmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de Türkiye'deki Cumhurbaşkanına hakaret davalarıyla ilgili bazı kararlarında, ifade özgürlüğünün korunması gerektiğini vurgulamıştır.

Türkiye'de ifade özgürlüğü sınırları ve eleştiri hakkının kapsamı, sürekli olarak tartışılan bir konu olmaya devam ediyor. Bu tür olaylar, hukukçular, siyasetçiler ve kamuoyu arasında geniş yankı uyandırıyor.

F.N.K.'nın gözaltına alınması, sosyal medyada ifade özgürlüğü ve Cumhurbaşkanına hakaret suçunun sınırları konusundaki tartışmaları alevlendirdi. Olayın hukuki süreci ve sonuçları yakından takip edilecek. Bu tür olaylar, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve demokrasi standartları açısından önemli bir gösterge olarak kabul ediliyor.