Muğla'nın Fethiye ilçesinde yaşanan ve Türkiye'yi yasa boğan katliamın yankıları sürüyor. Kayınpederi Şükrü Aysu, kayınvalidesi Adile Aysu ve Muhammet Akbaba'yı silahla öldüren, iki kişiyi de yaralayan Özcan Aybey'in yargılandığı davanın ikinci duruşması yapıldı. Duruşmada, sanığın boşanma aşamasında olduğu eşi Nazlı Aybey'in sözleri ise adeta kan dondurdu.
Acılı Eşin Feryadı
Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, sanık Özcan Aybey hastanede tedavi gördüğü gerekçesiyle katılmadı. Ancak duruşmada tanık olarak dinlenen Nazlı Aybey'in ifadeleri, olayın vahametini bir kez daha gözler önüne serdi. Gözyaşları içinde konuşan Nazlı Aybey, sanık eşi hakkında şikayetçi olduğunu belirterek, "Onun aldığı nefes bile haram" dedi.
Nazlı Aybey ayrıca, eşinin kendisine yönelik tehdit mesajlarını da mahkemeye sundu. Aybey, "Senin yüzünden annen baban öldü, sıra sende diye mesaj attı" şeklinde konuştu. Bu sözler, duruşma salonunda derin bir sessizliğe neden oldu.
Davanın Seyri
Duruşmada tanık olarak dinlenen Nazlı Aybey'in kardeşi Nazifcan Aysu da, sanık Özcan Aybey'den şikayetçi olduğunu dile getirdi. Mahkeme heyeti, sanık Özcan Aybey'in tutukluluk halinin devamına karar verirken, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Olayla ilgili soruşturma ise tüm hızıyla sürüyor.
- Sanık Özcan Aybey'in akıl sağlığı raporu talep edildi.
- Olay yerinde bulunan delillerin incelenmesi devam ediyor.
- Tanıkların ifadeleri doğrultusunda yeni deliller aranıyor.
Bu tür davalar, sadece hukuki süreçleri değil, aynı zamanda toplumsal etkileri de beraberinde getirir. Aile içi şiddet, cinayet ve benzeri suçların önlenmesi için toplumun her kesiminin bilinçlendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşıyor.
Olayın Toplumsal Etkisi
Fethiye'de yaşanan bu kanlı olay, sadece bir aileyi değil, tüm toplumu derinden etkiledi. Özellikle kadın cinayetleri ve aile içi şiddet konularında farkındalık yaratılması gerektiği bir kez daha ortaya çıktı. Uzmanlar, bu tür olayların önlenmesi için eğitim, bilinçlendirme ve hukuki düzenlemelerin yanı sıra, toplumsal değerlerin de gözden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Bu tür acı olayların bir daha yaşanmaması için hepimize büyük sorumluluk düşüyor. Şiddete karşı durmak, mağdurlara destek olmak ve toplumu bilinçlendirmek, hepimizin görevi olmalı.