
Sarp ve Sarpi: Sınırların Ötesindeki Aşk Hikayesi!
Türkiye ve Gürcistan arasındaki sınırın çizilmesiyle ikiye bölünen Sarp ve Sarpi köyleri, aradan geçen bir asrı aşkın süreye rağmen akrabalık bağlarını korumayı başardı. Sınırların çizdiği ayrı dünyalara rağmen, gönüller bir olmaya devam ediyor. Bu durum, coğrafyanın insan ilişkileri üzerindeki etkisini ve komşuluk hukukunun önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Sınırların Anlamını Yitirdiği Köy: Sarp
Sarp köyü, Türkiye'nin en doğu ucunda, Gürcistan sınırında yer alıyor. Köyün hemen karşısında ise Gürcistan'a bağlı Sarpi köyü bulunuyor. 1921 yılında sınırların çizilmesiyle ikiye bölünen bu köylerde yaşayan insanlar, aynı dili konuşuyor, aynı kültürü paylaşıyor ve birbirleriyle akrabalık bağları bulunuyor. Sınırın iki yakasında yaşayanlar, akrabalık ilişkilerini sürdürmek için ellerinden geleni yapıyor. Bayramlarda, düğünlerde ve cenazelerde bir araya gelerek hasret gideriyorlar. Sınır kapısından geçerek veya kaçak yollarla birbirlerini ziyaret ediyorlar. Bu durum, sınırların insanları ayırmakta ne kadar yetersiz kaldığının en açık göstergesi.
Bir Asırlık Aşkın Hikayesi
Sarp ve Sarpi köyleri arasındaki akrabalık ilişkileri, sadece duygusal bağlarla sınırlı değil. Aynı zamanda ekonomik ve sosyal ilişkiler de devam ediyor. İki köydeki insanlar, birbirleriyle ticaret yapıyor, tarlalarını birlikte ekiyor ve ürünlerini paylaşıyor. Sınırın iki yakasında yaşayanlar, birbirlerine destek oluyor, yardımlaşıyor ve dayanışma içinde yaşıyor. Bu durum, komşuluk hukukunun ve insanlığın en güzel örneklerinden birini sergiliyor. Bu iki köyün hikayesi, sınırların sadece birer çizgi olduğunu, asıl önemli olanın insan olmak ve insan kalmak olduğunu gösteriyor.
Türkiye ve Gürcistan arasındaki bu iki köyün hikayesi, sınırların ötesinde bir dayanışma örneği sunuyor. Sarp ve Sarpi köyleri, aradan geçen bir asra rağmen akrabalık bağlarını koruyarak, insanlığın ortak değerlerine sahip çıkıyor. Bu durum, tüm dünyaya örnek olacak nitelikte. Unutulmamalıdır ki, sınırlar sadece coğrafi ayrımlardır, gönüllerin birleşmesine engel olamaz.