Avukat Fırat Epözdemir Tahliye Edildi! İşte İlk Sözleri
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi avukat Fırat Epözdemir, 124 gündür süren tutukluluğunun ardından ilk duruşmada adli kontrol şartıyla tahliye edildi. 'Örgüt üyeliği' ve 'örgüt propagandası' suçlamalarıyla yargılanan Epözdemir, tutuklanmasının siyasi olduğunu savunurken, Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu tahliye kararının baro yönetimine yönelik soruşturmanın çöktüğünü belirtti.
Duruşma Detayları ve Savunmalar
Fırat Epözdemir’in davasının ilk duruşması İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmayı çok sayıda baro başkanı ile ulusal ve uluslararası hukuk kurumu temsilcileri takip etti. Kimlik tespitiyle başlayan duruşma, salonun yetersizliği nedeniyle iki ayrı salonda SEGBİS aracılığıyla izlendi. Epözdemir savunmasında, iddianamedeki suçlamaların basit olduğunu ve tutuklanmasının siyasi nedenlere dayandığını ifade etti.
Epözdemir, savunmasında şunları söyledi:
İstanbul Barosu 2024’te genel kurul yaptı. Burada Değişim İçin Avukatlar olarak seçime girdik. Seçimlerden önce bir kampanya yürütüldü. Listelerimizde Türk, Kürt, Alevi, Sosyal Demokrat, muhafazakar yani her kesimden insanları temsil edecek bir listeydi. Ancak özellikle benim gibi Kürt kimliğini unutmayan avukatlar dikkat çekti. Umarım yeni süreçte barışı yapabiliriz. Biz seçimleri kazandık. Kazandıktan sonra bile ‘İstanbul Barosu nasıl teröristlerin eline geçer’ gibi kampanyalar yürütüldü. İçeriği suç oluşturmayan bir açıklama nedeniyle baro başkanımız ve yönetimimiz hakkında soruşturma başlatıldı. Bakanlıktan izin alınmayarak soruşturma açıldı. Daha sonra yanlış yapıldığı fark edildi.
Epözdemir, baro soruşturmasında çelişkiler olduğunu belirterek, "Baro soruşturmasından umduğunu bulamayanlar, ‘terör örgütü’ iddiasına yapıştırdılar. Eğer baro yönetimine girmeseydim hiç tutuklanmayacaktım ve şu an huzurunuzda olamayacaktım" dedi. Ayrıca, "Terör örgütü üyeliği kullanışlı bir alan, Fırat Epözdemir Kürt, tutuklayalım dediler, bu davanın özeti bu" ifadelerini kullandı.
HDK'de herhangi bir görevinin olmadığını ve HDK'nin yasal bir platform olduğunu vurgulayan Epözdemir, tutuklanma kararı için gerekçe arandığını iddia etti. Savunmasının sonunda, "Tatvan’da 26 Kasım 1993 katledin insan hakları savunucusu Şevket Epözdemir amcamdır. Ondan dolayı insan hakları savunucusuyum. Bugüne kadar hiç gözaltına alınmadım. Sosyalist bir insanım. Hocalarımız ‘Kürt yoktur’ dediğinde biz karşı çıkıyorduk. Suçlu olmadığım herkesçe biliniyor ama tutuklandım ve hakkımda dava açıldı" şeklinde konuştu.
İbrahim Kaboğlu'nun Açıklamaları
İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu da duruşmada söz alarak, "Demokratik devlette özgürlük asıldır, kısıtlama istisnadır" dedi. Kaboğlu, Epözdemir'in tutukluluk koşullarının bulunmadığını ve bu durumun Anayasa'ya aykırı olduğunu savundu. Ayrıca, Epözdemir'in serbest bırakılması talebinde bulundu.
Kaboğlu, duruşmada şunları dile getirdi:
Epözdemir’de yurttaşlık, eşitlik ve laiklik üçlüsü bulunuyor. Seçimlerde en önemli şey liyakat meselesi oldu. Ve liyakatlı beş kadın ve beş erkek seçildi. Hepsi mesleklerinde kendilerini kanıtlamış onurlu avukatlardır. Ancak Epözdemir’in eksikliği uzun süredir baroda eksiklikler doğurmaktadır. İstanbul Barosu dünya çapında bir barodur. Hepimiz hukukun egemenliği için çaba göstermek zorundayız. Biz de canla başla özerk baro diyerek, hukuku etkili kılmaya çalışıyoruz. Bu dava çok önemli bir davadır. Epözdemir’in tutukluluk koşullarının bulunmadığını ilk tutuklamada da söylemiştik. Bir kişinin özgürlüğünden alıkonulması en ağır tedbirdir. Demokratik hukuk devletinde özgürlük asıldır, sınırlama istisnadır. Fırat keyfi biçimde özgürlüğünden alıkonulmuş oluyor. Bu tutuklama Anayasa’ya aykırıdır. Epözdemir için beraat istiyoruz.
Mahkeme heyeti, savunmaların ardından Epözdemir'in adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi ve bir sonraki duruşmayı 9 Eylül'e erteledi.
Tahliye Sonrası Açıklamalar ve Baro Soruşturması
Tahliye kararının ardından adliye önünde yapılan basın açıklamasında konuşan İbrahim Kaboğlu, kararın barolarına yönelik soruşturmanın çöktüğü anlamına geldiğini söyledi. Kaboğlu, "Hak ihlali son buldu. Bu aynı zamanda İstanbul Barosuna yönelik operasyonun çöktüğü anlamına geliyor. Bugün yeni bir aşamaya geçildi. Bu da İstanbul Barosu gibi dünyada eşi benzeri bulunmayan baronun haksızlığa uğradığını ortaya çıkardı. İstanbul Barosuna yönelik operasyonun derhal son verilmesi gerekiyor" dedi.
Fırat Epözdemir'in tahliye kararı, hukuk çevrelerinde memnuniyetle karşılandı. Ancak, davanın 9 Eylül'deki duruşmasıyla devam edecek olması, sürecin henüz tamamlanmadığını gösteriyor. Epözdemir'in avukatları, müvekkillerinin beraat edeceğine inandıklarını ve hukuki mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Bu dava, Türkiye'deki hukuk ve siyaset ilişkisi açısından önemli bir örnek teşkil ediyor.
