02 Mayıs 2025 Cuma

Büyükçekmece'de Korkutan Görüntü! 35 Daire Yerle Bir Edildi

Büyükçekmece'de deprem riski taşıyan 35 dairenin yıkılması, İstanbul'daki kentsel dönüşüm çalışmalarının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. 1999 Gölcük depreminin acı hatıraları hala tazeyken, Büyükçekmece Belediyesi'nin attığı bu adım, vatandaşların güvenliği için hayati önem taşıyor. Peki, bu yıkımlar ne anlama geliyor ve İstanbul'u bekleyen tehlikeler neler?

Büyükçekmece'de Kentsel Dönüşüm Hız Kesmiyor

Büyükçekmece Belediyesi, 1999 Gölcük depreminin ardından kentsel dönüşümü öncelikli proje haline getirerek önemli adımlar atmaya devam ediyor. Bilim adamları, deprem uzmanları ve üniversitelerle iş birliği yaparak, belediye-vatandaş-müteahhit üçgeninde bugüne kadar 55 binden fazla riskli konutu yıkarak yeniledi. Bu çalışmalar, ilçedeki yapı stokunun depreme karşı daha dayanıklı hale getirilmesi açısından büyük önem taşıyor.

Kentsel dönüşümün kararlılıkla sürdürüldüğü Büyükçekmece'de, son 4 gün içinde 115 ailenin daha deprem kabusu sona erdi. Geçtiğimiz günlerde kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan 80 daireden sonra, bugün de 35 riskli dairenin yıkım işlemine başlandı. Bu hızlı ve kararlı adımlar, Büyükçekmece'nin deprem riskine karşı daha güvenli bir yaşam alanı olma yolunda ilerlediğini gösteriyor.

İstanbul'u Bekleyen Büyük Tehlike

İstanbul'un deprem gerçeği, uzmanlar tarafından sürekli olarak vurgulanıyor. Olası bir büyük depremde, İstanbul'daki yapı stokunun önemli bir bölümünün hasar göreceği ve can kayıplarının yaşanabileceği belirtiliyor. Bu nedenle, kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlandırılması ve riskli binaların bir an önce yenilenmesi gerekiyor. Büyükçekmece Belediyesi'nin bu konudaki çalışmaları, diğer belediyelere de örnek teşkil edebilir.

Kentsel dönüşüm sürecinde karşılaşılan zorluklar da göz ardı edilmemeli. Vatandaşların ikna edilmesi, finansman sorunları, bürokratik engeller gibi birçok sorun, kentsel dönüşümün önünde engel teşkil edebiliyor. Ancak, Büyükçekmece Belediyesi'nin bu zorlukların üstesinden gelerek başarılı bir şekilde kentsel dönüşüm çalışmalarını sürdürmesi, diğer belediyeler için de umut verici bir örnek oluşturuyor.

Unutulmamalıdır ki, deprem değil, dayanıksız binalar öldürür. Bu nedenle, yaşadığımız binaların depreme karşı dayanıklılığının kontrol edilmesi ve riskli binaların bir an önce yenilenmesi, hepimizin sorumluluğundadır.

İlgili Haberler