
CHP İl Başkanlığı Davası: Hukukçu Şirin'den Kritik Mütalaa!
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı davası, hukuk dünyasının da dikkatini çekiyor. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tolga Şirin, mahkemeye sunduğu bilimsel mütalaada kararların örgütlenme özgürlüğüne aykırı olduğunu belirtti. Şirin'in değerlendirmesi, davanın sadece parti içi bir mesele olmadığını, temel hak ve özgürlükler açısından da önemli hukuki sorunlar barındırdığını gösteriyor.
Örgütlenme Özgürlüğü ve Siyasi Partiler
Prof. Dr. Şirin, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davaya ilişkin mütalaasında Anayasa Mahkemesi kararlarına atıfta bulundu. Şirin, "Parti üyelerinin, parti içindeki görevlerinden alınmaları sadece partiye değil, bizzat üyelerin örgütlenme hakkına da müdahale niteliği taşır" ifadelerini kullandı. Bu durum, örgütlenme özgürlüğünün sadece dernekler veya vakıflar için değil, siyasi partiler için de ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.
Şirin ayrıca, örgütlenme özgürlüğünün temel unsurlarından birinin "organizasyonel özerklik" olduğunu belirtti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarında bu ilkenin yalnızca dini topluluklar için değil, tüm örgütlenme yapıları için geçerli olduğunun altını çizdi. Şirin, "Bir üyenin örgütlenmedeki statüsüne dair yapılan her müdahale, doğrudan örgütlenme hakkına müdahale anlamına gelir" dedi.
Siyasi Partilerde Öngörülebilirlik İlkesi
Mütalaada, siyasi partilere yönelik tüm müdahalelerin öngörülebilirlik koşulunu sağlaması gerektiği belirtildi. Şirin, AİHM’in CHP’nin mali denetimine ilişkin kararına atıfta bulunarak, “Siyasi partilerin demokratik toplumdaki rolü dikkate alındığında, bu partilere yönelik düzenleme ve uygulamalarda öngörülebilirlik standardı daha da yüksek olmalıdır” değerlendirmesini yaptı.
Prof. Dr. Şirin’in mütalaasındaki başlıca tespitler şu şekilde özetlenebilir:
- Asliye Hukuk Mahkemesi’nin bu davada görevli olmadığı, konunun Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) yetki alanına girdiği,
- İhtiyati tedbir kararının “davanın esasını çözer nitelikte olamayacağı” kuralına aykırı olduğu,
- Kayyım atanmasına dayanak yapılan hükmün (TMK md. 427) siyasi partilerin il teşkilatlarına uygulanamayacağı, çünkü il teşkilatlarının ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığı,
- Böyle bir durumda kararın CHP MYK’sına iletilip onlar tarafından icra edilmesi gerektiği,
- Mahkemenin aldığı kararların örgütlenme özgürlüğünün yanı sıra adil yargılanma hakkı ve serbest seçim hakkını da ihlal ettiği.
Hukuki Süreç Nasıl İlerleyecek?
Prof. Dr. Tolga Şirin'in mütalaası, CHP İstanbul İl Başkanlığı davasının seyrini değiştirebilecek nitelikte. Mütalaanın mahkeme tarafından dikkate alınıp alınmayacağı ve davanın nasıl sonuçlanacağı merakla bekleniyor. Bu dava, Türkiye'deki siyasi partilerin örgütlenme özgürlüğü ve hukuk devleti ilkeleri açısından önemli bir örnek teşkil ediyor.
Unutulmamalıdır ki, siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Bu nedenle, partilerin iç işleyişine yapılan müdahalelerin, hukuki dayanaklarının sağlam olması ve öngörülebilirlik ilkesine uygun olması büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde, demokrasinin temel taşlarından biri olan siyasi katılım zarar görebilir.