Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İranlı mevkidaşı ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde nükleer müzakerelerin son durumunu ele aldı. Görüşmede, İran'ın nükleer programına ilişkin Umman'da yapılan son müzakerelerin detayları değerlendirildi. Bu kritik görüşme, bölgedeki gerginliğin azaltılması ve diplomatik çözüm yollarının aranması açısından büyük önem taşıyor.
Nükleer Müzakerelerde Umman Faktörü
Nisan 2025'te Umman'ın başkenti Maskat'ta, İran ve ABD arasında dolaylı nükleer görüşmeler gerçekleştirildi. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ve ABD'li temsilci Steve Witkoff'un katıldığı bu görüşmeler, Umman Dışişleri Bakanı Badr al-Busaidi'nin arabuluculuğunda yapıldı. Görüşmelerde, İran'ın nükleer programının sınırlandırılması ve 2015'teki nükleer anlaşmanın bazı unsurlarının yeniden canlandırılması hedeflendi.
İran, nükleer faaliyetlerinin barışçıl olduğunu savunurken, ABD bu programın silahlanmaya dönüşmesini engellemeye çalışıyor. İlk tur görüşmeler olumlu geçti ve 19 Nisan'da devam edilmesi planlandı. Ancak, bölgedeki özel koşullar nedeniyle İran, görüşmeleri askıya aldığını duyurdu.
Tarafların Tutumu ve Beklentiler
İran, nükleer programının tamamen barışçıl amaçlarla yürütüldüğünü ve uluslararası denetimlere açık olduğunu vurguluyor. Ancak, Batılı ülkeler ve özellikle ABD, İran'ın nükleer silah geliştirme potansiyeli taşıdığından endişe ediyor. Bu nedenle, nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması ve İran'ın nükleer faaliyetlerinin sıkı bir şekilde denetlenmesi talep ediliyor.
ABD, İran'ın nükleer programını sınırlandırması karşılığında ekonomik yaptırımların hafifletilmesi ve uluslararası ticarete yeniden entegre olması gibi teşvikler sunuyor. Ancak, taraflar arasındaki güven eksikliği ve farklı beklentiler, müzakerelerin ilerlemesini zorlaştırıyor.
Türkiye'nin Rolü ve Bölgesel İstikrar
Türkiye, bölgedeki istikrarın sağlanması ve diplomatik çözümlerin bulunması için aktif bir rol oynamaya çalışıyor. Dışişleri Bakanı Fidan'ın İranlı mevkidaşı ile yaptığı görüşme de bu çabaların bir parçası olarak değerlendiriliyor. Türkiye, nükleer müzakerelerin yeniden başlaması ve tarafların ortak bir zeminde buluşması için arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu belirtiyor.
Türkiye'nin bölgesel politikası, diyalog ve işbirliğinin ön planda tutulmasını, sorunların barışçıl yollarla çözülmesini ve tüm tarafların çıkarlarının gözetilmesini içeriyor. Bu çerçevede, Türkiye'nin nükleer müzakerelere katkısı, bölgedeki gerginliğin azaltılması ve istikrarın sağlanması açısından büyük önem taşıyor.
Dışişleri Bakanı Fidan'ın İranlı mevkidaşı ile yaptığı görüşme, nükleer müzakerelerin geleceği ve bölgesel istikrar açısından kritik bir dönemeç olarak değerlendirilebilir. Tarafların diyalog kanallarını açık tutması, karşılıklı güvenin yeniden inşa edilmesi ve ortak bir çözüm bulunması, bölgedeki barış ve güvenliğin sağlanması için hayati önem taşıyor. Türkiye'nin bu süreçteki yapıcı rolü, bölgedeki tüm aktörler tarafından takdirle karşılanıyor.
