İsrail güçlerinin Batı Şeria'da Filistinlilere ait evleri yıkması bölgede büyük bir gerginliğe yol açtı. "Ruhsatsız" olduğu gerekçesiyle gerçekleştirilen yıkımlar, Filistinlilerin evsiz kalmasına neden olurken, İsrail'in ilhak politikalarına yönelik eleştirileri de beraberinde getirdi. Peki, bu yıkımların ardında yatan sebepler neler ve bölgedeki tansiyon nereye doğru gidiyor?
Batı Şeria'da Yıkım Operasyonu
Görgü tanıklarının aktardığı bilgilere göre, İsrail güçleri buldozerlerle Batı Şeria'nın Ramallah kentine bağlı Nalin kasabasına baskın düzenledi. Nail Rıda Surur ve Raid Rıda Surur kardeşlere ait iki adet 3 katlı ev, "ruhsatsız" olduğu iddiasıyla yerle bir edildi. Aynı zamanda, El Halil kentinde de 6 katlı bir bina aynı gerekçeyle havaya uçuruldu. Bu yıkımlar, bölgedeki Filistinliler arasında büyük bir üzüntü ve öfkeye neden oldu.
Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Komitesi Başkanı Mueyyed Şaban, yaptığı açıklamada, İsrail'in bu eylemlerinin Filistinlileri yerinden etmeyi amaçladığını vurguladı. Şaban, "İşgal güçlerinin, Batı Şeria'yı ilhak etmeyi ve orada egemenlik kurmayı amaçlayan uygulamaları, Filistin halkına yönelik gerçek bir saldırıdır" dedi. Şaban, uluslararası insan hakları kurumlarına İsrail'e karşı yaptırım uygulama çağrısında bulundu.
İsrail ordusu, sık sık Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te "ruhsatsız" olduğu gerekçesiyle Filistinlilere ait yapıları yıkıyor. Filistinliler, ruhsat almanın neredeyse imkansız olduğunu belirtirken, İsrail makamları ise işgal altındaki topraklarda inşaat ve tarım faaliyetlerini zorlaştırmaya devam ediyor.
Oslo Anlaşması ve Bölgenin Statüsü
Filistin yönetimi ile İsrail arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması"na göre, Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Bu bölgelerin statüsü şu şekilde belirlenmişti:
- A Bölgesi: Yönetimi, idari ve güvenlik olarak Filistin'e ait.
- B Bölgesi: İdari yönetimi Filistin'e, güvenliği İsrail'e devredilmiş durumda.
- C Bölgesi: İdare ve güvenliği İsrail'e bırakılmış durumda.
Batı Şeria'nın %61'ini kapsayan C bölgesi, İsrail'in kontrolünde bulunuyor ve Filistinlilerin burada inşaat yapması büyük ölçüde engelleniyor.
Uluslararası Tepkiler ve Sonuç
İsrail'in Batı Şeria'daki yıkım politikası, uluslararası toplum tarafından da yakından takip ediliyor. Birçok ülke ve uluslararası kuruluş, İsrail'in bu uygulamalarını kınayarak, uluslararası hukuka uygun davranmaya davet ediyor. Ancak, şu ana kadar İsrail'in bu politikasında herhangi bir değişiklik yaşanmadı.
Batı Şeria'daki yıkımlar, bölgedeki gerginliği tırmandırırken, Filistinlilerin yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor. İsrail'in bu politikası, uluslararası toplumun tepkisine rağmen devam ederken, bölgede kalıcı bir barışın sağlanması da zorlaşıyor. Bu durum, bölgedeki istikrarsızlığın sürmesine ve yeni çatışmaların yaşanma olasılığının artmasına neden oluyor. Uluslararası toplumun bu konuda daha etkin bir rol oynaması ve İsrail'i uluslararası hukuka uymaya zorlaması gerekiyor. Aksi takdirde, bölgedeki gerginlik daha da artacak ve kalıcı bir çözüm bulunması zorlaşacaktır.