İsrail ordusu, Gazze'deki savaşa karşı çıkan ve ateşkes çağrısında bulunan yedek pilotları ihraç etme kararı alarak büyük bir sürprize imza attı. Bu karar, İsrail kamuoyunda ve uluslararası arenada geniş yankı uyandırırken, ordunun içindeki farklı görüşler de su yüzüne çıkmış oldu. Peki, bu kararın ardında yatan sebepler neler ve İsrail'in gelecekteki politikalarını nasıl etkileyecek?
Savaş Karşıtı Mektup Krizi
Olayın fitili, yaklaşık 1000 yedek ve emekli pilotun imzaladığı bir mektupla ateşlendi. Bu mektupta, Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin Gazze'ye yönelik askeri politikaları sert bir şekilde eleştiriliyor ve rehinelerin serbest bırakılmasının tek yolunun askeri baskıyı artırmak olmadığı vurgulanıyordu. Pilotlar, çatışmaların derhal sona erdirilmesi ve rehinelerin geri getirilmesi çağrısında bulunarak, savaşın siyasi ve kişisel çıkarlara hizmet ettiğini iddia ettiler.
Mektupta şu ifadelere yer verildi:
- "Biz, yedek ve emekli hava mürettebatı olarak, rehinelerin derhal geri getirilmesini, çatışmaların hemen sona erdirilmesi pahasına da olsa talep ediyoruz."
- "Bu savaş, güvenlik değil, siyasi ve kişisel çıkarlara hizmet ediyor."
- "Rehinelerin sağ salim dönmesi ancak bir anlaşmayla mümkündür, askeri baskı ise çoğunlukla rehinelerin ölümüne ve askerlerimizin tehlikeye atılmasına neden olur."
Ordu İçinde Çatlaklar Büyüyor mu?
Bu mektup, İsrail ordusu içinde farklı görüşlerin olduğunu ve savaşın gidişatından memnun olmayan kesimlerin bulunduğunu gözler önüne serdi. İsrail ordusu, her türlü siyasi tartışmanın üzerinde olduğunu ve aktif görevdeki yedeklerin askeri statülerini kullanarak savaşın durdurulmasını talep etmelerine izin verilemeyeceğini açıkladı. Bu nedenle, mektubu imzalayan pilotların ihraç edilmesine karar verildi. Başbakan Netanyahu da bu kararı destekleyerek, savaş sırasında orduyu zayıflatacak ve düşmanları cesaretlendirecek açıklamalara müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti.
İsrail'in Geleceği Ne Olacak?
İsrail'in bu kararı, ülkenin geleceği açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Bir yandan, ordunun disiplinini koruma ve savaşın gidişatına destek sağlama amacı güdülürken, diğer yandan, farklı görüşlere sahip kişilerin susturulması ve ifade özgürlüğünün kısıtlanması eleştirileri de yükseliyor. Gazze'deki rehinelerin durumu ve ateşkes çabaları ise hala belirsizliğini koruyor. İsrail'in bu zorlu süreçte nasıl bir yol izleyeceği, hem bölgesel hem de küresel dengeleri etkileyecek gibi görünüyor.
Hamas'ın 2023 Ekim'indeki saldırısı sırasında 251 kişi rehin alınmış, bunlardan 58’i halen Gazze’de tutulmakta ve İsrail ordusuna göre 34’ü ölü. 19 Ocak’tan 17 Mart’a kadar süren geçici ateşkes sırasında 33 İsrailli rehine (8’i cenaze halinde) serbest bırakılmış, karşılığında İsrail’in elindeki yaklaşık 1.800 Filistinli mahkûm salıverilmişti. Yeni bir ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması yönündeki çabalar şu ana dek başarısız oldu.
İsrail'in bu kararı, sadece pilotların geleceğini değil, aynı zamanda İsrail toplumunun ve ordusunun içindeki derin ayrılıkları da gün yüzüne çıkardı. Savaşın devam edip etmeyeceği, rehinelerin akıbeti ve İsrail'in gelecekteki politikaları, önümüzdeki günlerde yakından takip edilmesi gereken önemli konular arasında yer alıyor. Bu kararın İsrail-Filistin ilişkileri üzerindeki etkileri ve uluslararası toplumun tepkisi de merakla bekleniyor.