İstanbul Barosu, son dönemde artan gözaltı ve tutuklamalarla ilgili önemli bir toplantı düzenledi. Baro Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, avukatlara seslenerek, "19 Mart 2025'ten bu yana, ülke genelinde düzenlenen protesto ve gösteri yürüyüşleri sırasında en yoğun gözaltı ve tutuklama işlemleri İstanbul'da gerçekleşmiştir" dedi. Bu açıklama, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
İstanbul Barosu'ndan Kritik Toplantı
İstanbul Barosu Konferans Salonu'nda gerçekleşen toplantıda, 19 Mart 2025'ten itibaren yaşanan toplu gözaltılar ve tutuklamalar masaya yatırıldı. Baro avukatları, süreçle ilgili gözlemlerini aktararak, hukuki süreçlerdeki aksaklıklara dikkat çekti. Toplantının açılış konuşmasını yapan İbrahim Kaboğlu, durumun vahametini vurgulayarak, "Anayasal haklar kapsamında yapılan gösterilerde bu denli yoğun gözaltıların yaşanması düşündürücüdür" ifadelerini kullandı.
Avukatlar Günü'nde Tarihi Yürüyüş
Kaboğlu, konuşmasında 5 Nisan Avukatlar Günü'nde Ankara'da yapılan yürüyüşe de değindi. Yürüyüşün tarihsel önemine vurgu yaparak, "Ankara'daki yürüyüş, Türkiye Barolar Birliği'nin ev sahipliğinde gerçekleşti ancak İstanbul Barosu'nun katılımı ve gücüyle damgasını vurdu" dedi. Kaboğlu, Türkiye'nin dört bir yanından gelen barolara ve avukatlara teşekkürlerini iletti.
Anayasal Sorumluluk Vurgusu
İstanbul Barosu Başkanı, Anayasa'nın avukatlara yüklediği görev ve sorumlulukların kolektif bir şekilde yerine getirileceğini belirtti. Kaboğlu, "Bu akşamki toplantı, avukatlar haftası toplantılar dizisinin ikincisini oluşturuyor. Toplantının çıktılarına göre hazırlayacağımız rapor, kamuoyuna yönelik üçüncü toplantımız için hazırlık niteliği taşıyor" şeklinde konuştu. İstanbul Barosu'nun, avukatlık kanunu ve Anayasa'nın gerektirdiği tüm sorumlulukları yerine getireceğini vurguladı.
İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu'nun açıklamaları, Türkiye'deki hukuk sisteminin işleyişi ve anayasal hakların korunması konusunda önemli bir tartışma başlattı. Gözaltı ve tutuklama sayılarındaki artışın nedenleri ve hukuki dayanakları, önümüzdeki günlerde daha da detaylı bir şekilde ele alınacak gibi görünüyor. Bu durum, hem avukatlar hem de kamuoyu nezdinde büyük bir merak ve endişe yaratmaya devam ediyor.