Kreşte Şiddet İddiası! Mersin'de Çocuklara İşkence Davası Yıllar Sonra Açıldı
Mersin'de 2019 yılında bir kreşte yaşanan şiddet olayları, yıllar sonra açılan dava ile yeniden gündeme geldi. İddialara göre, Evrem Deha Gündüz Bakımevi'nde çocuklara yönelik kötü muamele ve şiddet uygulandı. Bir annenin şüphelenerek oyuncağa yerleştirdiği ses kayıt cihazı, dehşet verici gerçekleri ortaya çıkardı. Olayla ilgili bilirkişi raporu, çocuklara yönelik işkenceyi doğrularken, sorumlular hakkında dava açıldı.
Kreşteki İşkence İddiaları ve Bilirkişi Raporu
Şerife Düzün adlı bir anne, 2 yaşındaki kızının agresif davranışlarından şüphelenerek oyuncağına ses kayıt cihazı yerleştirdi. Kayıtları dinlediğinde, kreşte çocuklara hakaretler edildiğini ve şiddet uygulandığını tespit etti. Diğer velilerle görüşerek durumu paylaşan Düzün, kurumdan kamera kayıtlarını istedi ancak olumsuz yanıt aldı. Bunun üzerine veliler, suç duyurusunda bulundu.
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine incelenen ses kayıtları ve kamera görüntüleri, çocuklara yönelik işkence iddialarını doğruladı. Bilirkişi raporunda, çocuklara küfür edildiği, tartaklandığı ve sürekli ağladıkları belirtildi. Raporda ayrıca, şüpheli E.A.'nın uyumayan bir çocuğun üzerini tamamen örttüğü, M.K.'nin ise çocuklara vurduğu ve havaya kaldırarak sert bir şekilde yatağa attığı tespit edildi.
Kamera kayıtlarına ilişkin raporda yer alan bazı detaylar şöyle:
- Şüpheli E.A.'nın, uyumayan çocuğun üstünü tamamen örttüğü
- M.K.’nin uyutmaya çalıştığı çocuklara vurduğu, ayaklarından tutarak çektiği, havaya kaldırarak sert bir biçimde yatağa attığı
- Kimliği tespit edilemeyen bir öğretmenin çocuğa tokat attığı
- H. K'nin ise çocuğu tersten tutup yürüterek dışarı çıkarttığı
Dava Süreci ve İstenen Cezalar
Olayla ilgili iddianame hazırlayan Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı, şüpheliler E.A., M.K., N.A., R.H.K., S.K.’nin "Çocuğa Karşı Eziyet" suçundan cezalandırılmalarını istedi. İddianamede, kreş çalışanlarının çocukları tartakladıkları, bağırdıkları ve sarsıp ittiklerinin tespit edildiği belirtildi. Savcılık, şüphelilerin suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar etmediğini ve fikir birliği içerisinde çocuklara eziyet çektirdiklerinin sabit olduğunu vurguladı.
Avukat Gamze Aslan, uzun soruşturma sürecinin adalete olan inancı zedelediğini belirterek, "Bu dava yalnızca bireysel bir yargılama değil, aynı zamanda çocuk haklarına dair sistemsel bir sınavdır. Umudumuzu kaybetmeden, hukukun tüm gücüyle ve kamuoyu desteğiyle çocuklarımız için adaletin gerçekleşmesi adına mücadeleye devam edeceğiz" dedi.
Aslan, soruşturma dosyasında yer alan kamera görüntüleri ve ses kayıtlarının, çocukların gerek fiziksel gerek psikolojik şiddete maruz kaldığını açıkça ortaya koyduğunu ifade etti. Görüntülerde çocuklara itilip kakıldığı, ağladıkları halde sakinleştirilmedikleri, ses kayıtlarında ise çocukların korkuyla ağladığı ve çaresizce öğretmenlerine seslendiği anların yer aldığını söyledi. Özellikle serviste tek başına özel bir çocuğun bırakılması ve bununla birlikte ağlıyor diye küfür edilip dövülmesi vicdanlara sığmaz haldedir.
Avukat Aslan, kamuoyunu bu ve benzeri davalarda sessiz kalmamaya ve çocukların yanında olmaya davet etti. Ailelerin yalnız bırakılmasının, çocukların yeniden travmatize olmasına neden olacağını belirterek, eğitim kurumlarında çocuklara yönelik şiddetin son bulması için herkesin sesini yükseltmesi gerektiğini vurguladı.
Mersin'deki bu kreş şiddeti davası, çocuk hakları ve eğitim kurumlarındaki denetim mekanizmalarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Umuyoruz ki bu dava, benzer olayların yaşanmaması için bir milat olur ve çocuklarımızın güvenli bir ortamda eğitim alması sağlanır. Çocukların korunması, toplumun en önemli sorumluluklarından biridir. Bu nedenle, her türlü şiddet ve istismar olayına karşı duyarlı olmak ve gerekli önlemleri almak hepimizin görevidir.
