Rasim Ozan Kütahyalı'nın sosyal medya paylaşımları büyük yankı uyandırdı. CHP'ye ve bazı belediyelere kayyum atanacağı iddiası üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti ve Kütahyalı hakkında soruşturma başlattı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da konuyla ilgili açıklama yaparak soruşturmanın başlatıldığını duyurdu. Peki, bu iddiaların aslı var mı? İşte detaylar...
Soruşturmanın Nedeni: Halkı Yanıltıcı Bilgi Yayma
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Rasim Ozan Kütahyalı'nın 16 Nisan 2024 tarihinde yaptığı bir paylaşım üzerine soruşturma başlattı. Kütahyalı, paylaşımında "Bir güvenlik bürokratı dostum aradı, İstanbul’dan Ankara’ya polis sevkiyatlarının ve Ankara’da güvenlik güçlerinin aşırı müteyakkız olma sebebinin iki belediyeye sabaha karşı yapılacak operasyonlar olabileceğini söyledi. Galiba Keçiören ve Etimesgut’a yarın operasyon geliyor…" ifadelerini kullanmıştı. Başsavcılık, bu paylaşımın TCK 217. maddesine muhalefet suçunu oluşturduğu değerlendirmesiyle soruşturma başlattı.
Adalet Bakanı Tunç'tan Açıklama
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da konuyla ilgili sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı. Tunç, "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, bazı CHP delegelerinin şikâyetleri üzerine başlatılan adli soruşturma ile yine bazı delegelerce Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan CHP’nin 38. Olağan Kurultayının iptali davalarına ilişkin süreçler hakkında ve bazı belediyelere yönelik operasyon yapılacağı şeklinde sosyal medya aracılığıyla bazı paylaşımlar yapılmaktadır. Kamuoyunu yanıltmaya yönelik dezenformasyon amaçlı bu tür mesnetsiz iddialara itibar edilmemelidir. Bu paylaşımlarla ilgili olarak Türk Ceza Kanununun 217/A maddesi gereğince 'Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu' kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca adli soruşturma başlatılmıştır." dedi.
Dezenformasyon Yasası ve İfade Özgürlüğü Tartışmaları
Rasim Ozan Kütahyalı hakkında başlatılan soruşturma, Türkiye'de dezenformasyon yasası ve ifade özgürlüğü konularını yeniden gündeme getirdi. Eleştirmenler, bu tür yasaların muhalif sesleri susturmak için kullanılabileceğini savunuyor. Hükümet ise dezenformasyonla mücadele etmenin demokrasinin korunması için gerekli olduğunu belirtiyor.
Soruşturmanın sonucunda ne olacağı merakla bekleniyor. Kütahyalı'nın suçlu bulunup bulunmayacağı, Türkiye'deki ifade özgürlüğü tartışmalarını daha da alevlendirecek gibi görünüyor. Bu olay, sosyal medyanın gücünü ve sorumluluğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Unutulmamalıdır ki, her birey paylaşımlarının sonuçlarını düşünerek hareket etmelidir.