30 Nisan 2025 Çarşamba

Türkiye'de Çalışan Yoksulların Dramı: Ağbaba'dan Şoke Eden Rapor!

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, "Türkiye'de Emeğin Durumu" başlıklı raporuyla Türkiye'deki çalışan yoksulluğunun vahametini ortaya koydu. Rapora göre, yüksek enflasyon, düşük ücretler ve güvencesiz çalışma koşulları, çalışanların büyük bir kısmını yoksulluk sınırının altına itiyor. Çalışan yoksulluğu, bireylerin yaşam kalitesini olumsuz etkilerken, toplumdaki gelir eşitsizliğini de artırıyor. Ülkemizde çalıştığı halde yoksul olanların oranı ise maalesef yüzde 12'ye yaklaşmış durumda.

Enflasyon ve İşçi Payı Arasındaki Uçurum

Ağbaba, Türkiye ekonomisindeki olumsuz gidişata rağmen AK Parti iktidarının gerekli ekonomik tedbirleri almadığını ve işçi sınıfının gelir dağılımındaki adaletsizlikle karşı karşıya kaldığını belirtiyor. Enflasyonun ekonomik istikrarı tehdit eder hale geldiğini vurgulayan Ağbaba, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içinde işçilerin aldığı payın sürekli azaldığına dikkat çekiyor. 2024 yılı dördüncü çeyreği itibarıyla işçilerin büyümeden aldığı pay yüzde 35'e düşerken, sermayenin aldığı pay ise yüzde 46,9'a yükselmiş durumda.

Türkiye'deki enflasyon oranının son yıllarda kontrolsüz bir şekilde yükselerek ekonomik istikrarı ciddi şekilde tehdit ettiğini belirten Ağbaba, Mart 2025 itibarıyla yıllık tüketici enflasyonunun TÜİK verilerine göre yüzde 38,10 olarak gerçekleştiğini, Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise aynı dönemde yıllık enflasyonu yüzde 75,20 olarak hesapladığını ifade ediyor. AB ülkelerinde ise ortalama tüketici enflasyonu yalnızca yüzde 2,5 düzeyinde. Bu durum, Türkiye ekonomisinin yaşadığı yapısal kırılganlıkları açıkça ortaya koyuyor.

Asgari Ücretin Alım Gücü Nereye Gidiyor?

Ağbaba'nın raporuna göre, 2002 yılında AKP'nin iktidara gelmesiyle birlikte asgari ücretin alım gücünde büyük bir düşüş yaşandı. 2003 yılında asgari ücret ile alınabilen 25 Cumhuriyet altını, 2025 yılında yalnızca 11 Cumhuriyet altını alınabiliyor. Bu durum, özellikle altın fiyatlarıyla kıyaslandığında daha da çarpıcı bir hal alıyor. 2003 yılında asgari ücretin yıllık tutarı ile 25 Cumhuriyet altını alınabilirken, son yıllarda artan ekonomik kriz ve altın fiyatlarının yükselmesiyle bu oran ciddi şekilde azalmış durumda.

Türkiye'de istihdama katılımın da önemli bir sorun olduğunu belirten Ağbaba, istihdam yaratmayan ekonomik politikaların özellikle 2008 sonrası dönemde işsizliği artırdığını ve iş gücüne katılım oranlarını olumsuz etkilediğini ifade ediyor. Türkiye'deki istihdamın hem niceliksel olarak yetersizliği hem de cinsiyet temelli eşitsizliklerin derinliği dikkat çekiyor. Türkiye'de kadınların istihdama katılım oranı yalnızca yüzde 32,3 olup, bu oran AB ve OECD ortalamalarının neredeyse yarısı kadar.

Sendikalaşma Oranlarındaki Düşüş Alarm Veriyor

Raporda dikkat çeken bir diğer nokta ise sendikalaşma oranlarındaki düşüş. Sigortalı işçiler arasındaki sendikalaşma oranı yüzde 14,97 olarak belirtilse de, bu oranın birçok yönden hatalı olduğunu vurgulayan Ağbaba, kayıt dışı işçilerin hesaba katılmaması nedeniyle sendikalaşma oranının fiili durumdan daha yüksek çıktığını ifade ediyor. Ayrıca, bu oranın toplu iş sözleşmesi kapsamındaki sendikalı işçi sayısını yansıtmadığına dikkat çekiyor. Kayıtlı ve kayıtsız tüm işçileri esas aldığımızda fiili sendikalaşma oranı yüzde 9,8'e gerilemektedir.

Sonuç olarak, Veli Ağbaba'nın "Türkiye'de Emeğin Durumu" raporu, ülkedeki çalışan yoksulluğunun ve emekçilerin yaşadığı zorlukların çarpıcı bir tablosunu çiziyor. Yüksek enflasyon, düşük ücretler, güvencesiz çalışma koşulları ve artan yaşam maliyetleri, çalışanların yaşam kalitesini olumsuz etkilerken, toplumdaki gelir eşitsizliğini de derinleştiriyor. Bu durumun acilen çözüme kavuşturulması ve emekçilerin haklarının korunması gerekiyor.

İlgili Haberler