Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Uluslararası İnsan, Yalnızlık ve Din Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, modern çağın insanı yalnızlaştırdığını ve aile kurumuna yönelik algı operasyonlarının tehlikeli boyutlara ulaştığını vurguladı. Erbaş, bu durumun toplumda ciddi tahribatlara yol açtığını belirterek, acil önlemler alınması gerektiğini söyledi.
Modern Çağın Yalnızlık Tuzağı
Erbaş, günümüzde teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte insanların hayat konforunun arttığını ancak, beraberinde yalnızlık, kaygı ve karamsarlık gibi sorunların da derinleştiğini ifade etti. Modern dünyanın kutsalı yok sayarak insanı kendisine, çevresine ve fıtratına düşman ettiğini dile getiren Erbaş, hayatın anlamını hazza ve sınırsız tüketime odaklamanın insanı değerlerden yoksunlaştırdığını ve bencilliğe sürüklediğini belirtti.
Erbaş'ın dikkat çektiği önemli noktalar şunlardı:
- Modern çağın kutsalı yok sayması
- Hayatın anlamının hazza odaklanması
- Bireyselliğin özendirilmesi
- İnsanın iç ve dış dünyasıyla bağının koparılması
Aileye Yönelik Algı Operasyonları
Erbaş, yalnızlık konusunda insanların maruz kaldığı en önemli sorunlardan birinin de algı operasyonları olduğunu vurguladı. Yeni medya araçları üzerinden sosyal hayatın ve özellikle aile hayatının, bireyin varlığına karşı düşman kurumlarmış gibi lanse edildiğini belirten Erbaş, bu yaklaşımın ailevi değerleri çökertmeye ve toplumu dönüştürmeye başladığını söyledi. Artan boşanmalar ve tek ebeveynli ailelerin sayısındaki artışın, çocukların yalnızlık duygusunu daha erken yaşlarda deneyimlemesine neden olduğunu ifade etti.
"Yalnızlık konusunda insanların maruz kaldığı önemli bir sorun da algı operasyonlarıdır. Bugün yeni medya araçları üzerinden sosyal hayat ve özellikle aile hayatı, sanki bireyin varlığına karşı düşman kurumlarmış gibi lanse edilmektedir" diyen Erbaş, bu durumun toplumun geleceği açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu kaydetti.
Çözüm Dinimizde
Erbaş, insanın anlam arayışındaki sorgulamalarına en doyurucu cevabı dinin verdiğini belirterek, İslam'ın iman ve ahlak esaslarının, bunalımlar çağının insanına anlam arayışında yeni perspektifler kazandıracağını ve yeni uygulamalarla yol göstereceğini ifade etti. Dinin, insanın mutluluğu için ona görev ve sorumluluklar yüklediğini, bu sorumlulukların insanın yaratılış amacını gerçekleştirmesine, yaratıcısıyla, kendisiyle ve toplumla uyumlu yaşamasına vesile olduğunu söyledi.
"Elimizi çabuk tutmak zorundayız" diyen Erbaş, çocuk ve genç yalnızlığı, yaşlı yalnızlığı, engelli yalnızlığı gibi alanlara dikkat çekerek, ölümün yalnızlığa tercih edildiği günümüzde, hayata tutunacak, intiharın eşiğinden dönecek, batıl düşüncelerin karanlık dehlizinden çıkabilecek insanlara ulaşmanın önemini vurguladı.
