Türkiye, dünyanın dört bir yanından gelen uluslararası öğrencilere ev sahipliği yapıyor. Ortadoğu'dan Afrika'ya, Asya'dan Avrupa'ya kadar birçok ülkeden gelen öğrenciler, Türkiye'de eğitimlerine devam ederken, Ramazan ayını da burada geçiriyor. Ülkemizdeki yabancı öğrenci sayısı dünya sıralamasında ilk 10'da yer alıyor ve bu öğrenciler, Ramazan'ı Türkiye'nin sıcak atmosferinde yaşıyor.
Yabancı Öğrenciler İçin Ramazan Deneyimi
Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF) ve Bâb-ı Âlem Uluslararası Öğrenci Derneği gibi kuruluşlar, yabancı öğrenciler için iftar programları ve etkinlikler düzenliyor. Ailelerinden uzakta olan öğrenciler, bu etkinlikler sayesinde hem Ramazan'ın manevi havasını hissediyor hem de kendi kültürlerini paylaşma fırsatı buluyor.
Arakanlı Mohammad Saif Uddin, Bangladeş'teki Ramazan geleneklerini anlatırken, "Bangladeş'te iftar sofralarında beş-altı çeşit yemek olur. Türkiye'de ise kebap ve lahmacunu çok seviyorum." diyor. Kazakistanlı Adia Boshayeva ise İstanbul'un Ramazan atmosferine hayran kaldığını belirterek, "İstanbul, maneviyatı ve sıcak insanlarıyla beni büyülüyor." ifadelerini kullanıyor.
Ülkelerindeki Ramazan Gelenekleri
Yabancı öğrenciler, kendi ülkelerindeki Ramazan geleneklerini de paylaşıyor. Nepalli Neha Shaheen, "Nepal'de Müslümanlar az olduğu için Ramazan çok canlı geçmiyor. Ancak İstanbul'da her yerde camiler ve Müslümanlar var, bu beni çok mutlu ediyor." diyor. Endonezyalı Mellati Amaliyatul Jannah ise Türk yemeklerine alışma sürecini anlatırken, "Sizin acı yemekleriniz bana tatlı geliyor. Baklavayı ise çok sevdim." şeklinde konuşuyor.
İstanbul'un Ramazan Ruhu
İstanbul, Ramazan ayında adeta bir festival havasına bürünüyor. Camilerin mahyaları, Haliç ve Sultanahmet'te kurulan iftar sofraları, yabancı öğrenciler için unutulmaz anılar biriktiriyor. Tataristanlı Leysan Garafutdinova, "İstanbul'da Ramazan'ın geldiği her yerden anlaşılıyor. Bu beni çok etkiliyor." diyerek İstanbul'un Ramazan ruhunu özetliyor.
Yabancı öğrenciler, Türkiye'de geçirdikleri Ramazan ayını hem kendi kültürleriyle harmanlıyor hem de İstanbul'un eşsiz atmosferini deneyimliyor. Bu süreç, onlar için hem manevi bir yolculuk hem de kültürel bir köprü görevi görüyor.