Fatih Belediyesi ve Klasik Türk Sanatları Vakfı işbirliğiyle düzenlenen 3. Uluslararası Yeditepe Bienali, sanatseverleri ağırlamaya devam ediyor. 18 Haziran'a kadar sürecek olan bienal, 30 farklı ülkeden 263 sanatçının katılımıyla gerçekleşiyor ve toplamda 215 eseri sergiliyor. Bienal sergileri, İstanbul'un tarihi mekanlarında ziyaretçilerle buluşuyor: Yedikule Hisarı, Sirkeci Garı Ambarları ve Nuruosmaniye Camii Mahzeni.
Bienalin Mekanları ve Teması
Yedikule Hisarı, bienalin merkezi sergi alanı olarak 163 esere ev sahipliği yapıyor. Hisar'ın tarihi dokusu, "gölge ve ışık" temasına eşlik ederek estetik bir atmosfer yaratıyor. Sirkeci Garı Ambarları'nda 27 eser, Nuruosmaniye Camii Mahzeni'nde ise 17 eser sergileniyor. Her mekan, kendi tarihi kimliğiyle temaya farklı katmanlar ekleyerek gölge ve ışığın sanata ve mekana konuşma imkanı sunuyor.
"Amel Defteri": İnsanın Yapıp Ettiklerine Bir Bakış
Bienal vesilesiyle 40 yıldır kullanılmayan Sirkeci Garı Ambarları'nda sergilenen eserlerden biri de cilt sanatı ustası Konservatör Gürcan Mavili'nin "Amel Defteri". Işığın yansıtma özelliklerinden yola çıkarak insanın yapıp ettiklerine odaklanan eser, Çin kitap kültüründe kullanılan Ejder Kitap formu ile bütünleştirilmiş. Eserin ana fikri, her yeni doğan bireyin bir amel defterinin başlamasıdır.
Sanatçı Gürcan Mavili, eserin ortaya çıkış hikayesini şu sözlerle anlatıyor:
"Bütün varlığımızın kayda alınmasını simgelemek anlamında böyle bir çalışma yaptım. Bu çalışmada Çin İmparatorluğu'ndaki Dang sülalesinin 7. yüzyılda ortaya çıkardığı Dragon Book (Ejder Kitabı) adı verilen bir tasarımdan esinlendim. Hikaye kitabı olarak tasarlanmış bir çalışma. Rulo halinde saklanıyor ve içinde güncel yaşam üzerine Çin hikayeleri yazılıyor. Bizim de yaşamımız doğumla ölüm arasında var olan süreç tamamlandıktan sonra hikaye oluyor. Bundan yola çıktım."
İyilik ve Kötülük Dengesi
Sanatçı, hayatı boyunca yaşadıklarını, iyi ve kötü duygularını simgelediği bu çalışmada 200 görüntüyü deforme ederek kullandığını ve bir anlamda bellek aktarımı yaptığını belirtiyor. Mavili, sözlerine şöyle devam ediyor:
"Bu görüntüler, tüm yaratılmışlarla olan ilişkilerimizi anlatıyor. Onun sonucunda olan depremler, su baskınları, yangınlar, doğanın da bize olan intikamını ele alıyor. Biz ona nasıl davranıyorsak, o da bize öyle davranıyor. Tıpkı öldükten sonra elimize verilecek olan amel defteri gibi, iyi de var kötü de… Hepsi bizim için. Ama sonucunda etkilenen ve etkileyen bir süreç var."
Yaratılan Her Şeyin Bir Karşılığı Var
Yaratılana karşı yapılan her davranışın hem bu dünyada hem de öteki dünyada bir karşılığı olduğunu vurgulayan Mavili, sözlerini şu şekilde tamamlıyor:
"Hepimizin sağ ve sol melekleri var. Bunlar bizim iyi ve kötü amellerimizi yazar. Bu defter üzerinde düşünürsek doğduğumuzdan itibaren deftere yaptığımız tüm iyi şeyler yazıldığı gibi, kötü davranışlar da kaydediliyor. İyi veya kötü davranıştan hepimizin bir etkilenme süreci var. O süreç uzun sürse de eninde sonunda etkileniyoruz. Hem öldükten sonra karşımıza çıkacak amel defterimizi hem de yaşarken karşımıza çıkan süreci ele aldım. Eğer siz bir binayı kurallarına uygun yapmazsanız, yıkılır. Tek katlı bir binaysa ve sadece siz oturuyorsanız, sadece siz etkilenirsiniz, eğer apartmansa çok kişi etkilenir, sonucuna hep beraber katlanırız."
Yeditepe Bienali'nde sergilenen "Amel Defteri", izleyicilere hayatın anlamı, iyilik ve kötülük arasındaki denge üzerine derin düşünceler sunuyor. Eser, insanın kendi eylemlerinin sonuçları üzerine bir farkındalık yaratmayı amaçlayarak, sanat yoluyla önemli bir mesaj iletiyor.
